Sıcak kumlardan serin sulara atlamak mı?
Serin kumlardan sıcak sulara atlamak?
Yazın genelde sıcak sulara atlıyoruz, hatta Antalya
dolaylarında otellerde çalışanlar artık sıcak sulardan çıkan müşterileri memnun
etmek için deniz çıkışı soğuk havlu uygulamasına geçmişler.
Allah’ım bu küresel ısınma beyinleri de mi ısındırıyor
acaba? Niye sıcağı soğutmaya, soğuğu da ısıtmaya bu kadar meraklıyız?
İş yeri neden bu kadar soğuk ve boynum sürekli tutuluyor?
İnsan işteyken nasıl mutlu yazılar yazabilir bilemiyorum.
Kafamı toplayamıyorum bile, çok fazla rahatsız edici
faktör var
Işıklar suni
Bilgisayar ekranı var, ışın yayıyor sürekli
Tatilde o tertemiz havayı teneffüs ederken insanın beyni,
klimanın verdiği yapay havaya göre daha güzel, daha bir yaratıcılık dolu
çalışıyor sanırım.
Tatil dönüşü çok zor ya motive olmak.
Ne yapmak lazım bilemiyorum.
Bütün günümü haftamı çeşitli aktivitelerle dolduruyorum,
daha az düşünmek, daha az sorgulamak için mi acaba?
Prayer in C Robin Schulz dinleyip, o kliptekiler gibi
yaşamak istiyorum ama sanırım bunun için çok yaşlandım.
Derken aklıma bir anım geldi. 19 yaşımda Bordeaux’un
Cerons kasabasında (köyü de denilebilir) bir gençlik kampındayım. Kamp
liderimiz Minna Lamminpaa, Finlandiyalı, 30 yaşında. O zaman çok şaşırmıştım.
Ben 30 yaşıma geldiğimde acaba nerede olacağım diye
düşünmüştüm.
Herhalde gençlik kampına gidiyor olmam diye düşünmüştüm.
Bizi bu kafaya şartlandıran nedir acaba? 19 yaşımda bile
30 yaşına geldiğimde kesinlikle işi gücü evi arabası yerine göre eşi çocuğu
olan biri olmayı kafaya yazmışız bile.
Minna 40 yaşını geçmiştir şimdi, acaba nelerle uğraşıyor?
Ne kadar garip değil mi, hayatımızdan kimler neler ne
hayatlar geçiyor ve kaçını takip edebiliyoruz, kaçının farkındayız?...
Drifted away, wave after wave
Sürükleniyorum misali dalgalarla, bu hissi de ilkokulda
yüzmeyi yeni öğrenmeye başladığım sıralarda hissetmiştim. Kendimi dalgalara
bırakmıştım (ortaokul da olabilir, yeni yüzme bilen biri kendini bu kadar rahat
dalgalara bırakamaz herhaldeJ) Özellikle
benim gibi kontrol freak birisi. Boğulmak acaba böyle mi oluyor diye
düşünmüştüm, yavaş yavaş, yumuşak yumuşak, kumlar ayağının altından kayarken.
Geçenlerde zaten bir yazı okumuştum, öyle Hollywood
filmlerinde gördüğümüz gibi boğulmuyormuş aslında kimse, suyun dışında çırpına
çırpına, bir kere su yuttun mu zaten yavaş yavaş gidiyormuşsun dalgalarla
beraber, drifted away, wave after wave . . .
Tatil sonrası
normal (!) hayatına alışmaya çalışan mühendisin notları