3. Türden Yakın İlişkiler - Başlangıç



3. Türden Yakın İlişkiler - Başlangıç

İstanbul'un güzide ilçelerinden biri olan Beşiktaş'ın Akatlar Kültür Merkezi'ndeki Melih Cevdet Anday Sahnesi'nde izledim bu tiyatroyu. Sahnenin tasarımı çok hoşuma gitti. Normal diktörtgen bir salon içinde dikdörtgen/kare yerden yüksek bir sahne yerine, yuvarlak bir salonun kenarında yine dairesel bir platform üzerine kurmuşlar yerden 40cm yükseklikteki sahneyi. Bu da oyuncularla içiçe olmanızı sağlıyor tabii ki.

Oyundan bahsetmek gerekirse, uzun yıllar devlet tiyatrosu oyunları izlemiş biri olarak bu oyun bana gerçekten çok farklı geldi. Bir kere mizahi bir tiyatro olmasından ötürü olsa gerek oyuncular çok hızlı ve seslerini değiştirerek konuşuyorlar. Bu yüzden bu tarz tiyatroların başlangıç seviyesi bir izleyicisi olarak bazı yerlerde zorlandım anlatılanları tam olarak anlamakta. Bunun dışında hoşuma giden özelliklerden birisi, oyun türkçe olduğu, daha doğrusu türk bir senarist tarafından yakın bir zaman önce yazıldığı için konular ve espriler çok güncel. Arada çeşitli kurum, kuruluş ve kişileri yermelere de yer vermişler.

Özel tiyatronun belki de olmazsa olmazı küfürler bu oyunda da karşımıza çıkyor, hem sözel hem de bedensel olarak :) Küçük bir çocuğunuz var ise şayet bu oyuna getirip getirmeme konusunu yeniden gözden geçirmenizde fayda var.

Oyunun, bundan önce yazılıp oynanmış olan 3. türden ilişkiler 1 ve 2 nin nasıl yazıldığına dair fantastik bir konusu var. Yazar Uğur Uludağ oyunda kendini oynuyor. Biz onun kafasından geçenleri izliyoruz oyunun büyük bir bölümünde. Beynindeki hücrelerinin nasıl çalıştığını, onu nasıl yönettiğini, onun kendi beynini nasıl kullan(ama)dığını vb şeyleri çok güzel görselleştirmişler bu oyunda. Uğur Uludağ'ın beynindeki hücrelerinin amacı ona o oyunu yazdırabilmek. Bunu başarabilmek için türlü türlü yollar deniyor bizim muzip hücrelerimiz.

Oyunun kadrosu çok sağlam: Barış Ataş, Melisa Doğu, Demet Şaşmaz, Doğa Rutkay, Yosi Mizrahi, Hakan Bilgin, Yağmur Kaşifoğlu, Funda Pelin Kurt ve Uğur Uludağ.

Doğa Rutkay'ın Nuri Bilge Ceylan eleştirisi şeklinde hazırlanmış rolündeki o mükemmel performansı gerçekten görülmeye değer. Bütün salon bir anda kahkahalara boğulup büyük bir beğeniyle alkışlamaya başladılar.

Benim de gözlerimden yaşlar gelecek kadar güldüğüm sahne Hakan Bilgin'in 3'lü telefon konuşmalarıydı. Daha detaylı bilgi vermek isterim ama tiyatroyu izlememiş olanlar için bu kısmı es geçeceğim.

Yosi Mizrahi'nin oyunculuğuna zaten diyecek birşey yok. Adam resmen sahnede devleşiyor. Oyunun interaktif bir oyun olmasını sağlayan kişi de Yosi Mizrahi oluyor. Oyuna geldiğiniz zaman nasıl bir şeyden bahsettiğimi anlayacaksınız:)

Bundan önce bir çok diziden tanıdığımız Yağmur Kaşifoğlu'nun Uğur Uludağ'ın beyni içindeykenki maskülen tavırları ve sonrasında ona kitabı yazdırabilmek için takındığı feminen tavırları çok başarılı. Her ikisinin de hakkından iyi geliyor, bu arada bizi gülme krizlerine sokan gülme tarzını de unutmamak lazım.



Oyundan bir sahne


Oyunun gelecek tarihlerini öğrenmek isterseniz: 3. Tüden Yakın İlişkiler - Başlangıç